Ülkemiz, gerek doğal kaynakları gerekse sahip olduğu doğal tehlike potansiyeli açısından oldukça önemli bir jeolojik konuma sahiptir. Jeolojik kaynakların doğru ve verimli bir şekilde kullanılması ve jeolojik tehlike (deprem, sel, heyelan vb) risklerinin ortadan kaldırılması ülkemizin önceliklerinden biri olmalıdır. Bu kapsamlarda gerçekleştirilecek başlıca uygulamalar;
- Yerkürenin oluşumu; fiziksel, kimyasal ve mekanik özellikleri; doğal kaynakların (maden, petrol, kömür, endüstriyel hammaddeler) aranması ve geliştirilmesi,
- Yeraltı su kaynaklarının aranması, geliştirilmesi ve yönetimi,
- Çeşitli mühendislik yapılarının (baraj, tünel, yol vd.) yer seçimi; yapı malzemelerinin araştırılması ve analizi,
- Doğal afetlerin belirlenmesi ve bunlara ilişkin risklerin azaltılmasına yönelik önlemler geliştirilmesidir.
Bu uygulamalar ancak jeoloji bilimi temel alınarak, mühendislik prensipleri çerçevesinde gerçekleştirilebilir. Jeolojik olaylar neticesinde oluşan Kapadokya bölgesi ülkemiz turizm ekonomisine ciddi katkısı olmaktadır. Jeolojik yapısı ile doğal bir jeoloji laboratuvarına sahip bölgede bulunan bölümümüz mezunları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Devlet Su İşleri, Maden İşleri, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve bağlı Müdürlüklerde, İller Bankası, Belediyeler, Maden Tetkik Arama Enstitüsü, BOTAŞ, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ve bağlı şirketlerinde çalışabilirler. Ayrıca mezunlarımız özel büro ve şirket açarak jeoteknik uygulama projeleri hazırlayabilir. Bunun dışında mezunlarımız mühendislik yapılarının (baraj, tünel, yol vb.) projelerde görev alabilirler.
